Welcome Hoşgeldiniz
  Cebimdeki Canavarlar!!!!!
 

1996 yılında Japon Nintendo firmasında çalışan iki ödüllü program yapımcısı ve animatör, Satashi Tajiri ve Tsunekazu İshiara "Pokemon" ( pocket monsters'ın kısaltılmışı ) adlı game boy yani video oyununu yarattılar. Dünya çapında ün kazanan Pokemon, Japonya dışına ilk kez 1997 yılında adım attı. İlk önce ABD'de daha sonra da Avrupa'da yaygınlaşan ve oldukça sevilen bu oyunun kısa bir süre sonra çizgi dizisi ve çok çeşitli yan ürünü üretildi. Bugün Japonya'da (ki hastalığın en yoğun görüldüğü yer) 7-12 yaş arası çocukların en az yarısı Pokemon koleksiyonu yapıyor, kart-game boy-bilgisayar oyununu oyunuyor ve çizgi filmini izliyor. Yine Japonya'da son 18 ayda 4 milyar dolarlık satış yapılmış. Pokemon öncesi bu pazarı elinde bulunduran Star Wars yan ürünleri ile karşılaştırıldığında kırılması zor bir rekor ile karşılaşılıyor : Satılan her Star Wars ürününe karşılık beş Pokemon satılıyor. Kasım 1999'da gösterime giren bir de film yapıldı. 4 milyon dolara mal olan film, bu süre içinde 116 milyon dolar kazandı. Şimdiye dek yapılmış olan en kaliteli Walt Disney yapımlarını bile geride bırakarak tarihin en çok kazandıran animasyon film rekorunu eline geçirdi. Film Türkiye'de gösterime girdiğinde tüm ülkede aynı aynda 50 sinema salonunda gösterildi.

Pokemon çizgi filmi, kart oyunları ve tüm yan ürünleri tüketici kitlesini çok çabuk buldu ve bu kitle tarafından aynı şekilde benimsendi, çünkü çok uzak bir geçmişi olmayan(1980'lerin sonunda) Magic, Dungens and Dragons ve diğer çeşitli FRP (Fantastic Role Playing / fantastik rol yapma) oyunları Pokemon karakterlerinin ve oyunlarının alt yapısını oluşturmuşlardı. Geçtiğimiz on yıl içinde Yüzüklerin Efendisi adlı fantastik yapıttan kaynak alınarak hazırlanan FRP oyunlarının oldukça iyi basamaklandırılmış olan kurguları aynen Pokemon kart oyunları içinde kullanıldı. Magic The Gathering gibi rol oyunları çok zevkli ve oyuncuyu içine çeken bir yapıya sahip fakat 13 yaşın altındaki çocukların oynayamayacağı kadar da karmaşık. Çocukların kart üzerindeki karakterleri ve yazıları kavrayabilmesi oldukça güç çünkü bu oyundaki karakterlerin sayıları ve özellikleri binleri bulabiliyor. Kullanılan dil ise oldukça şiirsel ve ağır. Pokemon kartları için durum daha farklı, karakterleri de daha kolay ezberlenir cinsten ve daha şirin yani çocukların kolayca sevebilecekleri ve anlayabilecekleri gibi. Kartların üzerindeki element simgeleri ve karakterlerin özellikleri anlaşılır dilde. Çocuklar bu simgeleri oyun pratiği sırasında da ezberliyorlar ve yazı önemini yitirmeye başlıyor. En önemlisi de karakterlerin fazlalığı ve bazılarının zor bulunur ve değerli oluşu oyunun en bağlayıcı tarafı.

Böylece müşteri profili 12'den 4'e kadar düşüyor. Bu yaş grubu çocuklarının daha ısrarcı oluşu alışverişi önüne geçilemez bir sorun haline getiriyor. Çünkü her oyuncu-koleksiyoner bir eğitmen ve olabildiğince çok Pokemon'a sahip olmaya çalışıyor ve diğer eğitmenlerle yarışıyor. Resmi ligler yapılıyor, bu yarışmalarda başarılı olanların statüleri yükseliyor.

BİLGİLENME VE TÜKETİM

Bu başlığı yararlar ve zararlar olarakta değiştirebiliriz. Pokemania, çocukların tüm diğer alışkanlıklarında olduğu gibi zararlı olup olmadığı tartışmasını başlattı. Nintento firmasının halkla ilişkiler müdürü Yasuhiro Minagawa, diğer tüm Nintento oyunları ve ürünleri gibi Pokemon'un da şiddet içermediğini söylüyor. Zararlı olduğunu düşünenlerin ise ilk savları; çocukların hayatlarından Pokemon dışında hemen her şeyi atmaları gösteriliyor. Diğer bir sav ise karaborsada değerleri her geçen gün yükselen nadir parçalar ve bu harcamayı karşılayamayan bütçeleri çocukların anlayamaması. Tüketim körlüğü olarak değerlendirildiğinde oyunun bağlayıcı özellikleri ve vaatleri alışverişi kaçınılmaz ve devamlı kılıyor. Pokemon pahalı bir alışkanlık. Türkiye'de oyuncakları 3 milyon ile 23 milyon arasıda değişiyor. Kartları ise 11'lik paketler halinde tanesi 2 milyon liraya satılıyor. Bir masa üstü FRP oyunu için 64 kart gerekiyor. Başlangıç setinin fiyatı 10 milyon civarında. Hasta kart koleksiyoncuları nadir bulunan kartlar için 100 dolara yakın paralar veriyor. Kasım 1999'da filmin vizyona girmesiyle tanıtılan Mewtwo karakteri çok gözde bir karakter. Türkiye'de sadece 30 çeşit oyuncak var. Bunların içinde nadir bulunan oyuncaklar Blastoise, Flareon, Mewtwo, Pidgey, Jigglypuff tiplerine ait. Yani finansal olarak kendi tüketim toplumunu çoktan oluşturmuş ve bu topluluğu peşinden sürükleyerek milyarlarca dolarlık hasılatları besleyen kanallar oluşturmuş olan Pokemon ürünlerinin ekonomik olarak ailelere özel bir yük getirdiği bir gerçek. Bunun yanında psikolojik etkilenmeleri ve yönlendirmelerin zararları da var.

Yeni Bir Yaşam Stilinin Pazarlanması

Pokemania'nın önemli derecede mali kümeleri desteklediği bir gerçek. Televizyon showlarını bedava izleyebiliyoruz ama iş bununla bitmiyor, takıntı haline gelen, çoğu zaman aile ve okul eğitimini ardında bırakan bir oyuna esin kaynağı oluyor. Pokemon ürünlerini depolamanın, kolleksiyonun sonu yok, zaten Pokemon dünyasının sonunda tüketim kitlesine göz kırpan başka bir yığın ortaya çıkıyor. Tıpkı şu anda Türkiye'de henüz fazla tanınmayan ama Amerika ve Japonya'da popülaritesini çoktan kazanmış olan Digimon'lar gibi.

Psikolojik Tutkunluk

Pokemon'un TV şovu bize bir sonraki sahnenin önerisi ve imajlarını getirir. Ustalıkla yönetilmesi gereken rol oyunları krallığına genç izleyicileri çağırır. Bu yer fantazinin gerçekliği taklit ettiği alıcının programın kölesi haline geldiği yerdir. Rol oyunlarında oyuncular master'a yani ustaya dönüşürler. Modern zamanın büyücüleri olurlar, kullandıkları kartlar ve güç sembolleri ruhani kanallar haline gelir. Bu oyunlarda rol deneyimsel ve duygusal olarak oynanır. Oynayanlar önce eğitmen sonra usta daha sonrada yönetici olurlar. Çocuk kahramanlar kendi ruhani güçlerini kullanarak oyunun mistisizmine ve şiddetine dahil olurlar. Bu da yavaş yavaş fantazi ve gerçeklik arasındaki çizgiyi görünmez kılmaya başlar. Çocuklar oyunu kazanmak için daha acımasız olmak zorundadırlar, öldürmek , zehirlemek, dağıtmak, değişim geçirmek durumundadırlar ve bu hareketlerin doğal olduğunu düşünürler.

Herşeye Rağmen

Pokemonların oyuncularına şiddetle zarar vereceği düşünülse de olumlu taraflarının bulunmaması düşünülemez. Kart oyunlarında her karakterin belli elementlere bağlı olan yetenekleri ezberlenmek zorundadır buna göre strateji yaratma ve problem çözebilme yeteneği gerekir. Pokemon karakterleri tamamen doğadan kaynak alınarak yaratılmışlardır. Doğada varolan ateş, su, hava, toprak, yeşil doğa ve saf enerji güçleri hemen hemen bütün çizgi kahramanların oluşturulmasında kullanılan sonu gelmeyen bir kaynaktır. Yazı belleği olmayan küçük çocuklar oyunlarını, ezberledikleri kahramanları hafızalarından çağırarak yazıya ihtiyaç duymaksızın oynarlar. Bu arada simgelerle karakterleri eşleştirerek oyunlarını farketmeden bilgilenmeye dönüştürürler. Oyuncular hayvanları ve evrimlerini tanımaktadırlar.

Çizgi filmde iyi ve kötü arasında hiç sonu gelmeyen bir rekabet vardır, daima kazanmak için savaşırlar ve karakterler asla ölmez. İnsan karakterler iyi (Ash, Misty, Brok ve Pikachu) ve kötü (Jessy, James ve Meowth) olarak gruplandırılmışlardır ama aslında bu Pokemonlar için geçerli değildir. Çünkü filmde sürekli tekrar edilen öğreti kötü Pokemon olmadığı, kötü eğitici olduğudur. Bunun yanında Pokemonların eğitilmesi sırasında gösterilen sabır, çok güç şartlara göğüs germe, hiçbir varlığı küçümsememe ve bu süreçler olup biterken Pokemon ve eğiticisi arasında oluşan güçlü sevgi bağı gibi olumlu yönlendirmelere sıkça rastlayabiliriz.

Tüm dünyada izlenme ve tüketim rekorları kıran Pokemon çizgi dizisinin ve oyunlarının zararlarlarını, tüketim topluluklarına oturtulmuş hastalıklı bağımlılıklardan biri olarak kabul ediyoruz. Bunu bir kenara bırakıp izlediğimizde ise karşımıza birbirinden zararsız yüzelli karakterin bir arada bulunduğu sevimli ve bilgilendirici bir animasyon gösterisi çıkıyor.

 
 

DUYURU PANOSU

---Htmlkodcular.tr.gg---

Anime Hakkındaki Ve Avatar Hakkında Tüm Bilgiler Burada

---Animeci123---

Sitene Ekle

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol